20 Mart 2010 Cumartesi

Rekapitülasyon Teorisi ve Irkçılık


Alman ateist ve evrimci biyolog Ernst Haeckel tarafından ortaya atılan rekapitülasyon teorisine göre, canlı embriyoları gelişim süreçleri boyunca sözde atalarının geçirmiş oldukları evrimsel süreci tekrarlamaktadırlar. Bu akıl dışı iddiaya göre örneğin insan embriyosu anne karnındaki gelişimi sırasında önce balık, sonra sürüngen özellikleri göstermekte, en son olarak da insana dönüşmektedir. Uzun yıllar boyunca evrim teorisinin bir delili gibi gösterilen bu iddianın bilimsel olmadığı, tamamen hayal ürünü bir senaryo olduğu anlaşılmıştır. (Keith S. Thompson, "Ontogeny and Phylogeny Recapitulated", American Scientist, vol 76, Mayıs/Haziran 1988, s.273 )

Ernst Haeckel, ortaya attığı bilim dışı teorisini kendince desteklemek için sahte çizimler yapmış; balık ve insan embriyolarını birbirine benzetmeye çalışmıştır. Sahtekarlığının ortaya çıkmasından sonra yaptığı savunma ise, diğer evrimcilerin de benzeri sahtekarlıklar yaptığını belirtmekten başka bir şey olmamıştır. (Francis Hitching, The Neck of the Giraffe: Where Darwin Went Wrong, New York: Ticknor and Fields 1982, s.204)

Ancak Haeckel'in ortaya attığı ve çizim sahtekarlıkları yaparak savunduğu bu hayal ürünü senaryo, başta Almanya olmak üzere birçok ülkede ırkçılığa sözde bilimsel bir zemin hazırlamıştır.

Rekapitülasyon teorisinin bilim dışı iddialarına göre, insanın embriyo döneminde veya çocukluğunda sahip olduğu özellikler, sözde evrimsel atalarının yetişkinlerinden kalan özelliklerdir. Örneğin Haeckel ve takipçileri "medeni" bir insanın çocukluğunun, "vahşi" insanın yetişkinleri ile aynı zeka ve tavır özelliklerine sahip olduğunu iddia etmişler ve bu iddialarını kendilerince beyaz ırkın üstünlüğünü kanıtlamak için kullanmışlardır. Stephen Jay Gould Ever Since Darwin (Darwin'den Beri) adlı kitabında rekapitülasyon teorisinin ırkçılığa verdiği desteği şöyle özetler:

Rekapitülasyon, Haeckel'in en gözde görüşüydü... Haeckel ve meslektaşları rekapitülasyonu, Kuzey Avrupa'lı beyazların ırksal üstünlüğünü onaylamak amacıyla da gündeme getirdiler... Herbert Spencer, "uygarlaşmamış toplumların zihinsel özelliklerinin... medeni toplumların çocuklarında yeniden ortaya çıkan özellikler" olduğunu yazdı. Carl Vogt, 1864 yılında bunu daha sert şekilde ifade ederek şöyle dedi: "Yetişkin bir zenci, zihinsel yetenekleri açısından çocukla aynı özellikleri taşır..." (Stephen Jay Gould, "Racism and Recapitulation," Ever Since Darwin adlı kitabın 27. bölümü, (New York, W.W. Norton & Co., 1977), s. 217)

Elbete Spencer, Vogt ve benzerlerinin ortaya attıkları bu iddia hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktaydı. Hiçbir bilimsel dayanğı olmayan bu iddialar, zaman içinde bizzat bilimin kendisi tarafından çürütüldü ve tarihin tozlu sayfaları arasına terk edildi. Gould, Natural History dergisinde yayınlanan "Dr. Down's Syndrome" (Dr. Down Sendromu) adlı yazısında ise şöyle demiştir:

Bu teori genellikle, "birey oluş soy oluşun tekrarıdır" sözleriyle ifade edilir. Anlamı, daha yüksek hayvanların, embriyolarının gelişim süreçlerinde ataları olan aşağı canlıların yetişkin formlarını temsil eden bir dizi aşamadan geçtikleridir. Rekapitülasyon beyaz bilim adamlarının yaygın ırkçılığına uygun bir odak noktası sağlamıştır. (Stephen Jay Gould, "Dr. Down's Syndrome", Natural History, vol.89, Nisan 1980, s.144)

Air War College International Security Studies Core (Uluslararası Güvenlik Çalışmaları Merkezi) başkanı Profesör George J. Stein ise American Scientist dergisinde yayınlanan "Biological Science and the Roots of Nazism" (Biyolojik Bilim ve Nazizmin Kökleri) başlıklı makalesinde, "Aslında Haeckel ve sosyal Darwinist meslektaşları nasyonel sosyalizmin temel önermeleri olan fikirleri geliştirmişlerdir" diyerek, Haeckel-sosyal Darwinizm–ırkçılık arasındaki tehlikeli ilişkiyi özetlemektedir. (George J. Stein, "Biological Science and the Roots of Nazism," American Scientist, Vol. 76, Jan/Feb. 1988, s. 56.)